Küçükçekmece 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya kimi tutuklu sanık bulundukları cezaevinden getirilirken birtakım tutuksuz sanık SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ve sanık yakınları duruşma salonunda hazır bulundu.
“TEK KURUŞ AVCILAR BELEDİYESİ’NDEN TAHSİLAT YAPMADIK”
FETÖ’nün imamı olduğu tez edilen tutuklu sanık Erkan Karaarslan duruşmadaki savunmasında, şunları söyledi:
“İddianameye mevzu olan, ihale için sunulan kaideler, firmalar için değil çalışacak bireyler için aranan kaidelerdir. Binlerce örneği olan konunun örneği yokmuş üzere iddianameye yazılmış. Yapılan mukavelenin geçersiz olduğuna dair bir argüman var. Lakin, bu mevzuyla alakalı daha evvel alınmış bir mahkeme kararı var.
Buna nazaran dokümanların uydurma olduğuna dair kanıt bulunmadığı kararına varılmıştır ve evrakta bu mevzuyla alakalı tüm sanıklar beraat etmiştir. Biz iddianamede geçen hareket bir ve ikideki ihalelerle ilgili bir tek kuruş Avcılar Belediyesi’nden tahsilat yapmamışız.
54 bin TL para alma sıkıntısı var. İhaleyle ilgili bir ödeme yapılmadığını belediye de söylemiş. O denli bir şey yok. Alınan sayılar da yapılan maliyetlerin çok altındadır fakat ödeme yoktur. Ödeme yapıldıysa kim yapmıştır. Hareketi kimin yaptığı iddianamede yokken hareketten bahsetmek hakikat değildir.”
“BİZ KENTLERİN GELİŞİMİNE KATKIDA BULUNDUK”
Pazarlık yoluyla ihaleye katılmak isteyen firmaların engellenemeyeceğini söyleyen sanık Karaarslan, şöyle devam etti:
“Bunlar gerçekte olmayan, olması da mümkün olmayan konulardır. Ben kamu görevlilerin hiç birini tanımıyorum. Hiç biriyle ihale öncesinde ve sonrasında bir görüşmem olmadı. Örgüt üyeliği suçlamasıyla suçlanan bireyler benim akrabalarım. Bu akrabalarım içerisinde baldızım ve bacanağım da vardı. Her iki ihaleye de ikinci sefer giren bir firma yok.
Ben Mücahit Doğan’ın ihalede maliyete yakın bir teklif verdiğini soruşturma kademesinde öğrendim. Bu çeşit ihaleler olduğunda sistem size bilgi veriyor. Bizde görüp kaideleri uygun olana teklif vermişizdir.
Benim kurmuş olduğum bir örgüt yoktur. Benim ve işçilerimin uzmanlığı mali gelirler ve işçi Hukuku üzere bahislerdir. Biz aslında siyasi parti ayrımı olmaksızın her partinin belediyesi ile çalışmışızdır. Tüm siyasi partilerin belediyesi ile çalıştık. Biz kentlerin gelişimine katkıda bulunduk. Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum.”
“YAKLAŞIK MALİYET TEKLİFİ İHALEYE KARŞI VERİLMİŞ BİR TEKLİF DEĞİLDİ”
Tutuklu sanık Mücahit Doğan ise savunmasında, “Ben iddianamede 2. aksiyonda belirtilen ihale öncesi yapılan olaylarda yetkiliydim. İddianamedeki tüm suçlamalar tek evraka dayanmaktadır. Ben iddianamede belirtilen 3 ihaleye de iştirak etmedim. İhaleye yönelik yaklaşım maliyetine verilen tekliften bundan ötürü buradayım. Yaklaşık maliyet teklifi ihaleye karşı verilmiş bir teklif değildir. Yaklaşık maliyet teklifi sonrası ihale yapılıp yapılmayacağı da belirli değildi. İhaleye fesat karıştırma dışında öbür suçlamalar başka kabahatlere bağlıdır. Burada mağdur olan benim. İhalede geçersiz evrak bulunmamaktadır. Benim bulunduğum ihale öncesinde teklif veren firmalar kendilerine ilişkin olduğunu kabul etmiştir. Örgüt üyeliği suçlamasına gelince bu türlü bir örgüt yok. İhale yoksa ihaleye fesat karıştırma da yoktur. Şahitler benim durumumla ilgili bir söz de bulunmamışlardır. İddianamede yanlış tanımlanmışımdır. Hiçbir ihaleye girmediğim üzere yüklenici olmam kelam konusu değildir. 2015 yılı içerisinde Avcılar Belediyesine yalnızca eğitim verdim. Erkan Karaaslan benim eğitimlerime katıldı. O denli tanıştık” diye konuştu.
“USULSÜZLÜK KELAM KONUSU DEĞİLDİR”
Suç tarihinde Avcılar Belediyesi’nde Özel Kalem Müdürü olarak görev yapan Burçin Baykal ise suçlamaları kabul etmeyerek, “Suçlama yapıldığı tarihte belediye lider yardımcılığı misyonunu sürdürüyordum. Misyonlu arkadaşlarım ihaleyi kamu kanunu gereği yasaya nazaran uygun yürütmüşlerdir. Usulsüzlük kelam konusu değildir. Somut bir bulgu da yoktur. Sanıklardan belediye çalışanlarını tanıyorum. Erkan Karaarslan ile direkt ya da dolaylı olarak bir tanışıklığım yoktur. Ben 2014 yılında Handan Hanım vazifeye geldiğinde başladım işe başladım. Kendisi Avcılar’da bir hastanenin başhekim yardımcısıydı. Oradan tanışıklığımız var. Handan Hanım vakit içerisinde bana güvendi. Yardımcısı, danışmanı olarak beni işe aldı. Direkt istisnai memuriyet takımından atandım ve 2014 yılından 2018’e kadar özel kalem müdürü olarak görev yaptım” diye konuştu.
TUTUKLU SANIKLAR TAHLİYE EDİLDİ
Mahkeme, tutuklu sanıklar Burçin Baykal ve Mücahit Doğan ile birlikte 5 sanığın başka farklı isimli denetim önlemleri uygulanarak tahliyesine karar verdi. Tutuklu sanık Erkan Karaaslan’ın konutu terk etmeme ve yurtdışı çıkış yasağı formunda isimli denetim önlemleri uygulanarak tahliyesine hükmedildi. Eksikliklerin giderilmesi için duruşma ertelendi. Davada tutuklu sanık kalmadı. Avcılar Belediyesi eski başkanı Handan Toprak’ın yargılanması ise müsaadeye tabi olduğundan soruşturması bu belgeden farklı sürdürülüyor.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede şüpheliler Burçin Baykal, Barış Keleş, Bayram Yılmaz, Eyüp Kara, Gökçe Sezer, İsa Alp, Kemal Gönülcan, Nurcan Kaya, Ramazan Kaya, Rasul Çetin, Sefer Gürsoy, Umut Kaya ve Uğur Çetin’in Avcılar Belediyesinde kamu vazifelisi sıfatıyla çalıştıkları belirtildi.
Adı geçen şüphelilerin ihale sürecinde kabahat örgütüyle birlikte hareket ettikleri hizmet alımı işinin şartnameye uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetim etmeden eksiksiz yapılmış üzere teslim aldıkları bu halde müşteki yönetimlerin ziyana uğratılmasına neden oldukları anlatıldı.
Şüpheliler Erkan Karaarslan, Çiğdem Ulu, Muharrem Ulu, Mücahit Doğan, Ümit Erkan ve Ebubekir Deligöz’ün ise ihalelerde yüklenici firma yetkilileri oldukları öteki şüphelilerin hareketlerine azmettiren sıfatıyla iştirak ettikleri, bu suretle ihale süreci sonucunda haksız olarak maddi menfaat temin ettikleri ve kamuyu ziyana uğrattıklarına yer verildi.
İddianamede, Erkan Karaarslan için iki aksiyon tarafından, kurduğu örgüt faaliyeti kapsamında, ‘İhaleye fesat karıştırmaya azmettirme’, ‘Edimin ifasına fesat karıştırmaya azmettirme’, ‘Zincirleme biçimde resmi evrakta sahtecilik’ ve ‘Zincirleme halde özel evrakta sahtecilik’ kabahatlerinden toplam 22 yıldan 38 yıl 6 aya kadar mahpusu talep etti.
Diğer sanıkların ise “Suç örgütüne üye olmak”, “İhaleye fesat karıştırma”, “Edimin ifasına fesat karıştırma”, “Zincirleme halde resmi evrakta sahtecilik” ve “Zincirleme formda özel dokümanda sahtecilik” kabahatlerinden toplamda başka farklı 10 yıldan 26 yıl 3 aya kadar mahpus cezası isteniyor. (DHA)