Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın öldürülmesi üzerine bir açıklama yapan İsrail Diaspora İşleri Bakanı Amihai Chikli, “Lübnan her ne kadar bayrağı ve siyasi kurumları olsa da ülke tarifine uymuyor” dedi. Farklı milislerin, yabancı orduların ve lokal askeri güçlerin farklı bölgeleri denetim ettiğini hatırlatan İsrailli bakana nazaran Suriye ve Irak da şu anda devlet tarifini karşılamıyor. Bu nedenle Sykes-Picot Antlaşmasıyla çizilen ülke sonları mezhepsel ve dini fay sınırları ile askeri güç gerçekliğine uygun değil. İsrailli bakan, “sınır hattını yeniden hesaplamalıyız” diyerek Ortadoğu’da hudutların değişmesi fikrini lisana getirdi. Osmanlı’nın Ortadoğu’daki toprakları, 1916’da Skyes ve Picot tarafından imzalanan kapalı antlaşmayla Fransa ve İngiltere ortasında paylaşılmış; bugünkü sonlar bu iki ülkenin menfaatlerine nazaran belirlenmişti.
TAMPON BÖLGE
İsrail Ordusu bu hududu aşarak Lübnan ve Suriye’deki Hizbullah mevzilerine karşı başlattığı operasyonları kara harekâtı ile genişletti. İsrail’in planı, önder takımı öldürülen ve birlerce füze rampası yok edilen Hizbullah’tan temizlenecek Güney Lübnan’da 15-20 km derinliğinde tampon bölge kurmak. 1982 yılında tıpkı münasebetle Lübnan’ı işgal eden İsrail, 2000 yılında geri çekilmişti. 2006’da başlayan İsrail-Hizbullah savaşı ise BM’nin 1701 sayılı kararı ile sona erdi. İsrail, Lübnan Hükümeti ve Hizbullah’ın imzaladığı karara nazaran İsrail Lübnan’dan çekilecek ve Hizbullah silahsızlandırılacaktı. Ortadan geçen 18 yılda Hizbullah, çoğunluğu İran’dan gelen İHA, SİHA ve uzun menzilli füze yığınağı yaptı.
PHILADELPHIA KORİDORU
İsrail ise bir yandan Hamas’ın bir yandan Hizbullah’ın içine sızarak istihbarat ağı kurdu. MOSSAD, Gazze Şeridi ile Mısır hudut sınırı boyunca uzanan, 100 metre genişliğinde ve 14 km uzunluğundaki dar kara şeridini Philadelphia Koridoru olarak tanımlıyor. Hamas, bu koridor boyunca açtığı tüneller ile silah, mühimmat ve insan kaçakçılığı yapıyordu. Hizbullah da misal bir güzergâhı Suriye ile Lübnan ortasında kurmuştu. İran’dan Suriye’ye getirilen silah ve mühimmatlar bu yoldan Hizbullah’a aktarılıyordu. İsrail artık Bekaa Vadisi’ndeki Hizbullah mevzilerini ve Suriye-Lübnan hududundaki bu geçiş noktalarını yok ediyor. Suriye’nin Golan Doruklarını yıllardır işgal altında tutan İsrail, Şam’ın burnunun tabanındaki topraklarında operasyon yürütüyor.
HİZBULLAHSIZ AÇIKLAMA
Ankara İsrail’in Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah’ı öldürmesi ve Lübnan harekâtına karşı Gazze’den daha cılız reaksiyonlar gösteriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Türkiye olarak bu sıkıntı günlerinde Lübnan halkının ve hükûmetinin yanında olmayı sürdüreceğiz” dese de Hizbullah’ın adını zikretmedi. Hamas lideri İsmail Haniye için ulusal yas ilan eden hükümet, Nasrallah’ın ismini dahi anmadı. Bunun temel nedeni Hamas’ın sünni, Hizbullah’ın ise Şii bir örgüt olması.
MEZHEP TEMELLİ İSRAİL KARŞITLIĞI
Erdoğan, İsrail-Filistin çatışmalarını kendi mahallesine dönmek için bir araç olarak kullanıyor ve Ortadoğu’daki tansiyonu Yahudi-Sünni savaşı üzere göstermeye çalışıyor. Böylelikle AKP’den kopan seçmeni mezhep tabanında yanına alarak 2028’deki seçimleri kazanacağını zannediyor. Erdoğan, bir yandan da CHP’nin Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a yönelik tenkitlerine karşı “Cuma hutbesini, hutbede okunan ayeti kerimeleri amaç almaya başladılar” açıklaması yapıyor. Hükümet etrafları ve yayın organları da İsrail’in bir sonraki maksadının Türkiye olacağı tarafında propaganda yapıyor. Yani Erdoğan, kendi mahallesini din ve mezhep temelinde bir İsrail aykırılığında birleştirmeyi, muhalefeti ise ‘düşman kampında’ konumlandırmayı planlıyor.
Özer Çetinkaya