Anadolu Ajansı’nın (AA), Cumhurbaşkanlığı ilk tur seçimlerinin yapıldığı 14 Mayıs 2023 gecesi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açıklamalarını münasebet göstererek açtığı 100 bin liralık tazminat davası Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedildi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu 14 Mayıs gecesi Cumhurbaşkanlığı ilk tur seçimleri sırasında CHP Genel Merkezi’nde, Anadolu Ajansı seçim sonuçlarını eleştirmişti.
Bu eleştirileri gerekçe gösteren Anadolu Ajansı (A.A) idaresi İmamoğlu aleyhine 100 bin lira tazminat talebiyle dava açmıştı. Bu dava Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, istinaf yolu açık olmak üzere davanın reddine karar verdi.
İmamoğlu, 14 Mayıs’ta CHP Genel Merkezi’nde saat 19.38’de yapmış olduğu konuşmada seçimle ilgili dataları değerlendirirken “Devletimizin her görevlisine inancımız belirtirken Anadolu Ajansı’na olan inancımız asla olmadığı aslında burada isminin geçmemesiyle ortada” demişti.
İmamoğlu 22.36’da yaptığı açıklamada ise “Anadolu Ajansı unutmayın, sevgili dostlarım bitkisel hayattaki bir kurumdur. Orada bir kurum yok, o kurumumuzu biz ayağa kaldıracağız. Bitkisel hayat kurumun gerisinde maskeli beşerler kendi süreçlerini işletiyorlar. Aldanmayın. Onlar aldatıcı insanlardır. Yalancı insanlardır” tabirlerini kullanmıştı.
“BU DAVAYI AÇMAK ZORUNDA KALDIK”
İmamoğlu’nun bu sözleri nedeniyle ziyana uğradıklarını belirten AA avukatları, “Bu davayı açmak zorunda kaldık zira davalının telaffuzları nedeniyle ajansımızın inancı zedelenmiştir, davalı tarafından şuurlu ve kasıtlı olarak linç kampanyası yapılmıştır, bu nedenle birçok abonemizi kaybettik, maddi ziyana uğradık, ajans bilgileri ile YSK bilgileri birebirdir, ajansımızın prestiji zedelenmiştir” demişti.
“2019’DA AA BİNALİ YILDIRIM’IN SEÇİMİ KAZANDIĞI ALGISINI YAYMIŞTIR”
İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat da davaya ait savunmalarında 2019 seçimlerini anımsatmış şu satırlara yer vermişti:
“Davacı Anadolu Ajansı 2019 lokal seçimlerinde gerçeğe alışılmamış halde müvekkilin rakibi Binali Yıldırım’ı önde göstermiş, bunu rakibin kazandığı açıklamasının akabinde dataların paylaşımını durdurmak suretiyle yapmış, kazandığı algısı yayan Binali Yıldırım’ın seçimi kazandığını ilan ederek İstanbul’u teşekkür ilanlarıyla donatmış, Anadolu Ajansı tekrar tek taraflı olarak sadece bunları haberleştirmiştir.
İlgili seçimde bilgi akışı bütün gece durmuş, sabah YSK müvekkilin kazandığını açıklamış, buna rağmen Anadolu Ajansı lakin çok sonradan gerçek bilgileri medya ile paylaşmıştır.
Bu süreçte Anadolu Ajansı’nda yaşananlara ait basında çok sayıda haber yapılmış, Anadolu Ajansı’nın datalarını Ak Parti’den aldığına dair bulgular gazeteciler tarafından kamuoyuna duyurulmuştur.
Bu nedenle davacı siyasetin müdahalesi ve tesiri altında tarafsızlığını yitirmiş bir vaziyette görünerek toplumda itimadı kaybetmiştir.
“TOPLUMUN GERÇEK BİLGİ ALMA TASASIYLA HAREKET ETMİŞTİR”
Bir şeye inanmak yahut inanmamak, güvenmek yahut güvenmemek şahısların iç dünyasına ait bir sıkıntıdır ve Anayasa’nın 24. hususu ile korunan niyet ve kanaat özgürlüğü kapsamına girer. Şahısların bu cins kanaatlerini açıklama hürriyeti de yeniden Anayasa’nın 26. hususu ile muhafaza altındadır.
Düşünceyi açıklama özgürlüğünün sınırsız olmadığından kuşku yoktur. Lakin bu hududun ne olduğunun lisana dökülmesi sağlıklı bir gerekçelendirme için kıymetlidir. Bunun için ise somut olayın şartları bir bütün olarak kıymetlendirmek gerekir.
Dolayısıyla üstte sayılan, belgede toplanan kanıtlar incelendiğinde de görüleceği üzere; hakkında yaptırım uygulanması talep edilen söylenen kelamların geçmişi, olgusal temelleri ve tartışmanın siyasi mahiyeti bir kelamın hukuku karşıtlığının tespitinde merkezi bir değere sahip olduğu düşünüldüğünde tüm bu olaylar silsilesi ve kelamların kanaat açıklaması nitelinde olması nedeniyle işbu davanın reddi talep edilmektedir.
Üstelik müvekkil, ilgili açıklamaları davacı Anadolu Ajansı’nın datalarına kendi elindeki bilgilerle çelişmesine dayanarak yapmıştır. Bir evvelki seçim olan 2019 yerel seçimlerinde bu çelişkinin varsayım ettiği üzere çıkan müvekkil, bu açıklamaları yaparken toplumun yanlışsız bilgi alması derdiyle hareket etmiştir.”
ANKA!NIN SEÇİM SONUÇLARI DOSYADA
Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, AA talebini reddederek karara bağladığı tazminat davası belgesine ANKA’nın seçim sonuçlarıyla ilgili değerlendirmeler de girdi.
ANKA seçim sonuçlarının güvenirliğiyli ilgili değerlendirmeler mahkeme evrakında şu formda yer aldı:
“Davacı, bilgilerin sandıklardan geldiğini, kendileri tarafından sadece bunların aktarıldığını, seçim gecesi gerçekleşen değişimler hakkında kendileri tarafından diğer bir tavır sergilenmesinin mümkün olmadığını belirtmiştir. Davacı, yıllardır her seçim gecesi Ak Parti’nin çok önde başlatan modeli nedeniyle daima eleştirilmiştir. Çünkü seçim gecesi boyunca gerçekçi bir haber almayı bekleyen seçmenler için, sadece sonuncu sonucun gerçekle örtüşmesi yetmemektedir. Hal bu türlü olsa idi aslında seçim sonuçlarını canlı olarak takip etmenin bir manası kalmaz idi. Durum bu iken seçim gecesi çok dalgalanmalarla veri sağlayan Anadolu Ajansı bu bahiste makus niyetli değilse de en azından başarısızdır ve eleştirilebilmelidir. Üstelik ANKA Ajansı’nda davacıda görülen bu cins dalgalanmalar bulunmamaktadır ve davacının argümanının bilakis bu konu ‘başka bir tavır sergilemenin’ pekala mümkün olduğuna delalet eder.
“ANKA’DA SAPMA YÜZDE 0.3’TÜR”
14.05.2023 seçim günü yayın yasağı 18:30 prestijiyle kaldırılmıştır. Davacının EK-3 ismiyle sunduğu evrakın 12 numaralı satırında görüldüğü üzere saat 18:29:52 de ANKA Haber Ajansı tarafından güncellenen ve kamuoyuna o gün birinci kez duyurulan seçim sonuçlarında Recep Tayyip Erdoğan yüzde 49.8, Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 45.09 oy oranına sahiptir.
Belgede görüldüğü üzere seçim sonuçları bütün gece benzeri halde seyretmiş ve sonuncu sonuçlar kamuoyuna birinci duyurulan ile neredeyse teğe bir tıpkı formda Recep Tayyip Erdoğan yüzde 49.5, Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 44.9 olarak sonuçlanmıştır.
Cevap dilekçemizde ayrıntılı olarak açıkladığımız üzere davacının kamuoyuna birinci duyurulan seçim sonuçları kazanan aday lehine yüzde 20’nin uzerinde bir sapmayla nihayete ermişken, ANKA Ajansı’nda bu oran yüzde 0.3 çeşit.
Davacının da kanıtları ortasında dayandığı Anka Ajansı’nın sonuçları da göstermektedir ki davacının Recep Tayyip Erdoğan lehine bu cins çok dalgalanmaların olmadığı bir modelleme yapması pekala mümkündür. Zati davacı tam olarak şu olgulara dayanılarak müvekkil tarafından eleştirilmiştir.”